Günaydın Kozmos,

Bu yepyeni bir başlangıç olsun...

Bu Blogda Ara

7 Ocak 2015 Çarşamba

6 Ocak 2015

Sevgili bestecimiz Ahmed Adnan Saygun’u uğurlamamızın ardından 24 yıl geçmiş. Eminim daha güzel bir boyutta üretmeye devam ediyor. Bugün aramızda olsaydı yine eminim ki bambaşka bir anlayışta olurduk. Çünkü kendisi Mustafa Kemal Atatürk’ün sanat devrimini bire bir yaşamış, yönlendirmiş ve en iyi şekilde kavramış üretken müzik adamımızdı. Düşünce adamımızdı, hala etkilerini yaşadığımız çok derin izler bıraktı sanat yaşamımızda. İyi ki bu coğrafyada yaşadı.

Bugün 6 Ocak 2015.
Yılın 6. gününde bekleyip durduğumuz kar yağışına kavuştuk Ankara’da.
Günüm her zamanki gibi başladı. Yatağımda. Sağımda, solumda ve ayak ucumda biriciklerimin beni onurlandırmasıyla uyandım. Tanrıçaya şükranlarımı sundum, her zamanki gibi. Ne kadar keyifsiz de olsam, onların yumuşacık varlıklarıyla gülümsüyor ve varolduğuma şükrediyorum daima. Camdan dışarı baktığımda bembeyaz manzarayla karşılaştım. Çok güzeldi. Ama şehirde ulaşımın zorlaşacağı gerçeğiyle korktum, hatta paniğe kapıldım diyebilirim. Sevgili dostum, cengaver şoför Arzu’yu aradım, can havliyle. Neyse ki henüz çıkmamıştı ve hemen beni de almayı teklif etti. 

Kadınlar arasındaki anlayışımıza bir parantez açarak -biri diğerini aradığında, ihtiyacını derhal anlayıp, o teklif bile etmeden hemen kendiliğimizden yerine getirme yeteneğimiz var, çok şükür. Bu nedenle en yakın erkeklerimizden önce hayatımızdaki dost kadınlarımızı arama eğilimindeyiz. Erkekler gerektiğinde bile öyle yavaş, öyle çaresiz, dengesiz davranıyorlar ki. Ne kadar sevsek de “bas tekmeyi kıçına” duygusuna kapılıyoruz. Offffff....

Çok sersemsiniz erkekler... Kusura bakmayın ama...

Neyse durum budur ki ve ben olağanüstü dostlara sahip olmam nedeniyle çok şanslıyım ki... Sabahın köründe eksi bilmem kaç derecede sevgili dostum gelip beni evden aldı ve biz güle oynaya işimize gittik. Çok kolay olmadı, ama gittik.

Çalıştık. Sonra diğer dostumuzun, sevgili Aysun’un da katılımıyla öğle yemeği yedik. Gerçekten de kendimi öyle şanslı ve mutlu hissediyorum ki; benim en yakın dostlarım aynı zamanda en yakın iş arkadaşlarım. Biz harika bir ekibiz. Birlikte çok eğleniyoruz ve güzel işler yapıyoruz. Biz her anlamda iyi bir ekibiz.

Bütün bunları neden anlattım? Çünkü günün güzelliği devam ediyor. Öğle yemeğimiz sırasında sevgili ilkokul öğretmenim Kadriye Eren aradı. Nasıl mutlu olduğumu anlatamam. O ve Ergenekon bebeleri arkadaşlarım çok özel bir yerdeler hayatımda. Hani en korunaklı yerinizde sakladığınız ganimetleriniz vardır ya...

Ne şanslıyım. Ne güzel bir gün... Ve bugün hala devam ediyor sizlerle...

Teşekkür ederim, iyi ki varsınız bu yılın ilk altıncı gününde :)