Sevgili
bestecimiz Ahmed Adnan Saygun’u uğurlamamızın ardından 24 yıl geçmiş. Eminim
daha güzel bir boyutta üretmeye devam ediyor. Bugün aramızda olsaydı yine
eminim ki bambaşka bir anlayışta olurduk. Çünkü kendisi Mustafa Kemal
Atatürk’ün sanat devrimini bire bir yaşamış, yönlendirmiş ve en iyi şekilde
kavramış üretken müzik adamımızdı. Düşünce adamımızdı, hala etkilerini
yaşadığımız çok derin izler bıraktı sanat yaşamımızda. İyi ki bu coğrafyada
yaşadı.
Bugün 6 Ocak
2015.
Yılın 6. gününde
bekleyip durduğumuz kar yağışına kavuştuk Ankara’da.
Günüm her zamanki
gibi başladı. Yatağımda. Sağımda, solumda ve ayak ucumda biriciklerimin beni
onurlandırmasıyla uyandım. Tanrıçaya şükranlarımı sundum, her zamanki gibi. Ne
kadar keyifsiz de olsam, onların yumuşacık varlıklarıyla gülümsüyor ve
varolduğuma şükrediyorum daima. Camdan dışarı baktığımda bembeyaz manzarayla
karşılaştım. Çok güzeldi. Ama şehirde ulaşımın zorlaşacağı gerçeğiyle korktum,
hatta paniğe kapıldım diyebilirim. Sevgili dostum, cengaver şoför Arzu’yu
aradım, can havliyle. Neyse ki henüz çıkmamıştı ve hemen beni de almayı teklif
etti.
Kadınlar
arasındaki anlayışımıza bir parantez açarak -biri diğerini aradığında,
ihtiyacını derhal anlayıp, o teklif bile etmeden hemen kendiliğimizden yerine
getirme yeteneğimiz var, çok şükür. Bu nedenle en yakın erkeklerimizden önce
hayatımızdaki dost kadınlarımızı arama eğilimindeyiz. Erkekler gerektiğinde
bile öyle yavaş, öyle çaresiz, dengesiz davranıyorlar ki. Ne kadar sevsek de
“bas tekmeyi kıçına” duygusuna kapılıyoruz. Offffff....
Çok sersemsiniz
erkekler... Kusura bakmayın ama...
Neyse durum budur
ki ve ben olağanüstü dostlara sahip olmam nedeniyle çok şanslıyım ki... Sabahın
köründe eksi bilmem kaç derecede sevgili dostum gelip beni evden aldı ve biz
güle oynaya işimize gittik. Çok kolay olmadı, ama gittik.
Çalıştık. Sonra
diğer dostumuzun, sevgili Aysun’un da katılımıyla öğle yemeği yedik. Gerçekten
de kendimi öyle şanslı ve mutlu hissediyorum ki; benim en yakın dostlarım aynı
zamanda en yakın iş arkadaşlarım. Biz harika bir ekibiz. Birlikte çok
eğleniyoruz ve güzel işler yapıyoruz. Biz her anlamda iyi bir ekibiz.
Bütün bunları
neden anlattım? Çünkü günün güzelliği devam ediyor. Öğle yemeğimiz sırasında
sevgili ilkokul öğretmenim Kadriye Eren aradı. Nasıl mutlu olduğumu anlatamam.
O ve Ergenekon bebeleri arkadaşlarım çok özel bir yerdeler hayatımda. Hani en
korunaklı yerinizde sakladığınız ganimetleriniz vardır ya...
Ne şanslıyım. Ne
güzel bir gün... Ve bugün hala devam ediyor sizlerle...
Teşekkür ederim,
iyi ki varsınız bu yılın ilk altıncı gününde :)