Günaydın Kozmos,

Bu yepyeni bir başlangıç olsun...

Bu Blogda Ara

26 Ocak 2012 Perşembe

insan ırkı hakkında

Geldiler, yeni kaynak arayışıyla masalsı gezegene. Kendi dünyalarını yoketmişlerdi. Tüm güzellikleri görmezden gelip sadece madenlere diktiler gözlerini. Yerli halkı asimile etmeye kalktılar, kendi doğruları mutlaktı çünkü. Deneyler yapmaya başladılar. Açgözlülüklerini gizlemek için ikiyüzlülüklerini ortaya koydular. Halkı, yıllardır yaşadıkları bölgeden uzaklaştırmaya ikna edebilselerdi hiçbir sorun çıkmayacaktı. Dolayısıyla saldırıya geçtiler. Ama “insanca, çok insanca” bir saldırıydı düşündükleri. “İlkelleri” gaz bombasıyla uzaklaştırıp topraklarını ele geçireceklerdi sadece.

Gezegenlerindeki her varlığa saygı duyan ve barış içinde yaşayan o ruhani topluluk, kutsal saydıkları topraklarından çıkmak istemedi doğal olarak. Ve kendi nitelemesiyle “insanca” saldıran insan ırkı, işgal ettiği bölgenin halkını terörist ilan etti. Teröre ancak terörle karşılık verilebilirdi.

Olağanüstü toprakların bir bölümünün içine ettikten sonra gezegenden hamamböcekleri gibi püskürtüldüler. İşte o an, benim yaşasın çığlıkları attığım andı.

Evet, “Avatar”dan bahsediyorum. İnsanlık tarihi iki buçuk saatte bu kadar güzel özetlenebilir mi? Aslında insan ırkının mantalitesinin neden olduğu “vahşetin tarihi” demek istiyorum. İşte, James Cameron’un dehasını ortaya koyan yapım.

Irkımın “insanlığı” nedeniyle yarattığı sonuçlardan nefret ediyorum. Ama insan zekasına hayran olmamak da elimden gelmiyor. Yine de insan ırkının karşısında hangi tür olursa olsun, ben onlardan yana olacağım!

ego üzerine: insanlık üzerine

İnsanları gözlemliyoruz hepimiz. Her daim burnumuzun dibindeler çünkü, tatmin edilmemiş duygularıyla. İnsanlık böyle birşey, egolardan ibaret. Mütevazi ve sevimli görünmeye çalışarak sadece ve sadece kendi istekleri, ihtiyaçlarını bize diretmeye çalışıyorlar. Dönüp kendilerine bakmıyorlar, oto-kontrolleri işlemiyor. Egolar öyle yükseklerde geziniyor ki, sadece kendilerini doğru eylemciler sanıyorlar. Onlardan öncesi ve sonrası yok.

Diyelim ki, egoyu insanlığın dünyaya tutunma sebebi olarak kabul ettik:  Peki geçmiş zamanda kendi yaptıklarını, aynı tür davranışlarda bulunduklarını, yani isteklerinin aslında sadece kendilerini ilgilendirdiğini neden anlamıyorlar, nasıl görmüyorlar? Başkalarını eleştirirken biraz da tarihe göz atmak gerekmez mi?

Bilmem nasıl anlatayım? Öfkeleniyorum: Kendi eylemlerini tarihe maledip önemsenmek ve değerlendirilmek isteyenler, önceki ulusal tarihi durumların kendi yaptıklarından daha önemli olaylar olduğunu nasıl göremiyorlar? Nasıl algılamıyorlar? Bunlar ki zeki insanlar, yaratıcı insanlar. Ego bu kadar mı kör ediyor bir insanı?

İşte budur insan olma durumu. "İnsanlık" budur özetle. İşte bu yüzden insan olma durumunu ve insanlığı sonuna kadar kınıyorum. Kabul etmek istemiyorum.

Egolarınızı bana yanaştırmayınız lütfen.